12 Temmuz 2013 Cuma

SBS PUANINIZA GÖRE TERCİHİNİZE YARDIMCI OLMASI için aşağıdaki bağlantıyı tıklayın

http://www.tercih.tv/sbs


   Benim yıllardır takip ettiğim ve güvendiğim bir sitedir. SBS puanınızı ve yerleşmek istediğiniz okulları işaretleyip sonucu YAKLAŞIK olarak görebiliyorsunuz. Garantisi yok ama makul ve orantılı sonuç veriyor.Yalnız dikkatli okumak ve incelemek zorundasınız.
    Unutmadan okul ve  dersanelerdeki rehber öğretmenlerinizin de önerilerini mutlaka almalısınız.Çok istediğiniz fakat tutmaz diye düşündüğünüz okulu yabana atmayın.Son tercihiniz de mutlaka puanınızdan düşük puanlı kendinizin karar vereceğiniz bir okul olmasına  dikkat edin.(Ne olur ne olmaz diye.Fakat okulların geçmiş yıllardaki punların,daha doğrusu ve sağlıklısı yüzdelik dilimlerin sıralamasına dikkat edin.Yüzdelik dilim diyorum çünkü bu seneki puanlar geçen yılki puanlarla eşleşmeyecektir !  )Tabii son karar sizin.Kendinizi iyi değerlendirin.Arkadaşlıklarınızın özgür iradenizi olumsuz etkilemesine de izin vermeyin.Herkes kendi yolunu çizer

10 Temmuz 2013 Çarşamba

MÜZİK-AYÇA'dan-DURMA KENDİNİ GELİŞTİR:D


YETENEK ve GELECEK


       
      
      Evet, yetenek doğuştan gelir. İnsanoğluna doğuşuyla birlikte pek çok gizil güç verilmiştir. Sadece, bazıları zamanla daha ön plana çıkar.  Güzel şarkı söylemek, sayılarla oynamak ,resim yapmak , gitar çalmak, basketbol oynamak ,jimnastik yapmak , iyi bir konuşmacı olmak bunlardan sadece bir kaçı ...
      Bilimsel bir yazıda okumuştum. İnsanın en üst zekaya ulaştığı yaşın 2 olduğundan bahsediliyordu. Çünkü konuşmaya 2 yaşında başlıyor çocuk. Düşünsenize  yaşadığımız evrene geleli henüz 2 yıl gibi kısa bir süre olmasına rağmen konuşulanları anlıyor ve karşılık veriyor .Peki yabancı dili; İlk, orta, lise hatta üniversite yılları boyunca bizlere verilmeye çalışılmasına rağmen hala yeterli konuşamıyor ve  anlayamıyor olmamızın sebebi ne olabilir? Zekanın gerilemesi mi? Tabi ki olmadığını biliyoruz. Bana göre öncelikle uygun ve yoğun bir ortamda eğitilmediğimizden ve süreklilik arz etmediğinden. Bu öğrenciler 8 ile 13 yıl gibi uzun bir sürece  rağmen yabancı dili anadili gibi kullanamıyorlar: fakat bir bebek dünyaya geldiği andan itibaren 2yılda içinde bulunduğu  dili anadili haline getirebiliyor. Bu noktada kişinin gelişimde eğitim ortamı, yoğunluğu ve sürekliliği ön plana çıkıyor.
         Şu da çok önemli. Eğitimin başlayacağı zaman,yani hazır bulunuşluk. Hırsız girdikten sonra kapıyı kilitlemenin sağlayamayacağı yarar...15'li yaşlardan sonra pek çok şey için gecikilmiştir. Acıtarak söyleyeyim değiştirilmesi imkansız yanlış alışkanlıklar edinilmiş ; bu noktadan sonra aileler ve gençler için fırtınalı ,kaygılı bir dönem başlamış demektir .Çok nadir de olsa bu yanlışlar pek çok olumsuzluklarına rağmen bazen kişinin hayatında çok da değerli olmayan artı etki sağlayabiliyor. Peki böyle bir umudu beklemek ne kadar akıllıca?!
       Öğrencilerimdeki yetenekleri incelerken onların geleceklerini hayal ediyorum . Müzisyen, sporcu, ressam,mimar,mühendist,tiyatrocu,yazar,yönetmen,tasarımcı,modacı,kimyacı, araştırmacı, bilim adamı,çiftçi, sağlıkçı ,hukukçu...Her şey doğru giderse -yani başladıklarını sürdürürlerse-diye.İşte onlar gibi olmak istiyorum. İstemek yetmiyor be;) adım başı yaşın geçti sözü kanatıyor içimi dudağım bükülüyor. Yani demir tavında dövülürse şekil alır, kolay olur , sağlam olur. Tekrarlıyorum yetenek doğuştan gelir .O zaman sağlıklı dünyaya gelen her çocuk işlenmeyi, keşfedilmeyi bekleyen pek çok gizil gücü de beraberinde getirir. Fakat keşfedilmez, geliştirilmezse körelir.
        Çocuklara büyüdüğünde ne olacaksın diye sorulur. Cevap klişedir. Doktor, öğretmen, avukat, mühendist. Ha arada bir de mesleğimin son deminde başbakan .Nedense? Doğru bu çocuklar da hayatın bir acı yüzünü sezmiş durumda. Bu mesleklere sadece masa başında ders çalışmayla ulaşılacağı düşüncesine de katılmıyorum. Bu mesleklere ulaşmak kadar severek sürdürmek ve başarılı olmanın daha can alıcı olduğu kanısındayım. Çok yönlü olacak çocuklarımız. Pek çok şeyle ilgilenecek ve ilerleyecek. Hatta bıkma belirtisi gördüğünüz anda kararlılıkla sürdürmesini sağlayacağız.Henüz çocuklar geleceği göremezler. Hep istekleri vardır. Çoğunlukla da maymun iştahlı görünürler. Ama değildir. Zora direnme güçleri zayıftır ve bu nedenle kaçış-çıkış ararlar. Aslında biraz daha destektir, motivasyondur, yönlendirmedir ihtiyaç duydukları. Başladığı işi sürdürme işte bu noktada çok önemlidir.
       Her hangi bir alanda ve üzerine basarak belirtiyorum kesinlikle bir kaç alanda -resim ,müzik , spor , edebiyat, bilim vb -  belli bir olgunluğa erişinceye ve "Artık ben bu iş öğrendim. Projelerim var" ya da  Gelecekte bir hobi olarak devam ederim. Bunu yapmak gurumu okşuyor ."dediği anda işin peşini bırakabilirsiniz. Çünkü bu edindiği-edindikleri olsa daha güzel- her ne ise ileride mesleğinin dışında  onun kişisel gelişimine mutlak bir katkı sağlayacak ve gelecekte  yaşadığı toplumda örnek kişi, taktir edilen kişi, hep birlikte olunmak istenen ,yararlı, öz güvenli bir kişi olarak kabul görecek; kapılar ona her zaman güler yüzle açılacaktır:DD
       Çocuklarımız için lütfen zamanı geçmeden başlayınız, başladıysanız da mutlaka sürdürünüz...
 

Hakkımda

Fotoğrafım
Merhaba, ben Dilek Öğretmenim. Öğrencilerim bana bu şekilde seslenirler.Dilek Öğretmeniiiiim ! Ne kadar sıcak ve içten bir sesleniş, sizce de öyle değil mi...Hepsi de yüksek bir seziş ve anlayışa sahipler .Onlarla birliktelik çok keyifli. Yenilik ,ilerleyiş hep onlar için. Bu yönleri beni sürekli bir arayış,daha farklı alanlarda da çalışmaya sevketti.Bu doğrultuda Beşeylül İlkokulu 5/B sınıfı adına açtığım ,ardından 1/E sınıfı için devam ettiğim bu sayfada sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum.